Üniversite öğrencilerinin düzenlediği ‘Yerel Yönetimler Akademisi 11’ programında konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Ben hesap verebilir olmak zorundayım. Burası bana emanet edilmiş bir ilçedir, emanetçiyim ve bir vekilim. Dolayısıyla asillerin beni sürekli buradan denetleyebilir ve sorgulayabilir olmasının yolu dijital ortamdır” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu’nun sosyal medya üzerinden düzenlediği ‘Yerel Yönetimler Akademisi 11’ programının bu haftaki konuğu Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı oldu. Hükümet ve Liderlik Okulu Başkanı Doç. Dr. Burak Küntay moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Başkan Yazıcı, Tuzla’da hayata geçirilen teknolojik yenilikleri, belediyecilikte sosyal medyanın önemi ve akıllı şehirler konularında açıklamalarda bulundu. İnstagram ve Youtube üzerinden gerçekleşen canlı yayına katılım yoğun oldu.
“BİZ KATILIMCI YÖNETİM DENİLEN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINI ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Sosyal medyanın, belediyenin yönetişim denilen katılımcı bir demokrasi anlayışını ortaya koyması için olmazsa olmazlardan bir tanesi olduğunu belirten Dr. Yazıcı, “Blockchain teknolojisini kamuda kullanan ilk belediyelerden biriyiz. ‘Akıllı Şehirler’ konusunda çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. ‘Akıllı Şehirler’ konusunu konuşunca sadece dijitalleşme konuşulsa da bu işin akıllı yönetim tarafı da var. Akıllı yönetimi mesela biz katılımcı gençler ile ‘Katılımcı bir yönetim oluşturabilir miyiz? Başkan bize sordu ama bildiğini yaptı denmemesi’ için ‘Blockchain’ sisteminin kamuda ihalesini yapan ilk biz olduk herhalde. Yani ‘Birlikte yönetelim, karar verin, sizce bu nasıl olmalı?’ gibi gençler ve bütün vatandaşımız ile indirilecek bu uygulama ile biz katılımcı yönetim denilen belediyecilik anlayışını ortaya koymaya çalışıyoruz. Biz şu anda TUBİTAK ile ‘Akıllı Şehirler’ konusunda ortak çalışmalar yaparak Avrupa Birliği projelerine talip oluyoruz” diye konuştu.
HESAP VERİLEBİLİRLİK DİJİTAL ALT YAPI İLE MÜMKÜNDÜR
Hesap verilebilir hizmet sunmanın dijital alt yapıyı geliştirmek ile mümkün olduğunu aktaran Dr. Yazıcı, “Ben hesap verebilir olmak zorundayım. Burası bana emanet edilmiş bir ilçedir. Ben bir emanetçiyim ve bir vekilim. Dolayısıyla ben bir vekil olarak asillerin beni sürekli buradan denetleyebilir ve sorgulayabilir olmasının yolu dijital ortamdır. Blockchain gibi değiştirilebilmesi imkansız olan ve eklenmesi çok zor olan sistemler ile yapılan her işi, yardımlarınızdan tutun, bütün kamu hizmetlerinin kayıt altına alınıp ve geriye dönük olarak değiştirilemez hale getirilmesini sağlayacak bir sistemi, teknoloji sayesinde sağlayabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYA KULLANMADAN BELEDİYECİLİK YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL
Belediyecilik hizmetlerinde sosyal medyanın önemine vurgu yapan Yazıcı, “Sosyal medya kullanmadan belediyecilik yapmak sanki mümkün değil gibi. Özellikle metropol bir şehirde yaşıyorsanız ve o şehirde ilçe belediye başkanıysanız, en uçta yaşayan bireyle temas kurabilmek büyük bir avantaj. Bu belediye için de birey içinde büyük bir avantaj. Artık 15 takipçisi olan bir bireyin paylaştığı bir paylaşım, bir anda Dünya’da 50 milyon 100 milyon kişinin izlediği bir viral haline dönüşebiliyor. Artık bundan ayrı bir dünya kurabilmek mümkün değil. Sosyal Medyanın belediyeler için olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bir bireyin talebini ve isteğini görebilmek çok büyük bir imkan. Ben 2009 yılında göreve başladığımda daha yeni yeni bazı iletişim metotları gelişiyordu. Mahallelerde toplantılar yapıyorduk. 2009 yılında toplanıp insanların fikirlerini almaya çalışıyorduk. Şu anda ben bir gecede tüm sosyal medya platformlarından 350 kişinin fikrini alabiliyorum. Bu bir belediye başkanı için muhteşem bir şey. Dolayısıyla bunun avantajlı olduğunu düşünüyorum. Belediye’nin yönetişim denilen katılımcı bir demokrasi anlayışını ortaya koyması için olmazsa olmazlardan bir tanesidir” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı