Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sakarya 6. Olağan İl Kongresi konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
Bu muhteşem salondan Bosna Hersek’teki, Kosova’daki, Arnavut’taki kardeşlerimi selamlıyorum. Makedonya’ya, Sırbistan’a, Karadağ’a, Batı Trakya’ya, Kırım’a, Bulgaristan’daki, Romanya’daki kardeşlerime buradan şahsım milletim adına en kalbi selamlarımı sevgilerimi gönderiyorum.
Sakarya’nın kardeşi Saray Bosna’ya, Üsküp’e, İskeçe’ye, Gümülcine’ye, Kırcaali’ye, Mostar’a muhabbetlerimizi iletiyoruz. Gönlünü ve gözünü ülkemize kilitlemiş yurt dışındaki tüm kardeşlerimize bizim için Türkiye’nin başarısı için dua eden tüm mazlum ve mağdurlara sizlerin aracalığıyla selamlar gönderiyoruz. Her zaman söylüyorum bizim fiziki sınırlarımız başkadır gönül dünyamızın sınırları bambaşkadır. Türkiye’nin anlamı 780 bin kilometrekarenin kat kat fevkindedir. Kalbimizin bir yarısı, İstanbul, Diyarbakır, Trabzon, Antalya, İzmir ise diğer yarısı, Halep’tir, Kerkük’tür, Kudüs’tür, Sancak’tır, Buhara’dır.
Biz Edirne’nin, Yozgat’ın, Erzurum’un meselesiyle hemhal olduğumuz kadar Kırım’daki, Kafkasya’daki, Türkistan’daki, Afrika’daki, Güney Asya’daki kardeşlerimizin sıkıntılarıyla da dertleniyoruz.
“Dünyanın dört bir yanında ezilenler için de mücadele ediyoruz”
Ülkemiz ve milletimiz için çalıştığımız kadar dünyanın dört bir yanındaki ezilenler içinde mücadele veriyoruz. Merhum Erdem Beyazıt ne güzel söylemiş;
Yüreğim usul usul vuruyor Kafkasyalım / Namludan yeni çıkmış sıcacık kurşun gibi / Dağlılar dağlar gibi ormanlar ordu gibi ağaçlar asker gibi / Bir şimal rüzgarı değil bir Şamil fırtınası / Tutsaklık haritası değil bir zafer coğrafyası / Can pazarında Azerbeycan’da / Bir tutku işliyor nakışını kalbimin üstüne / Kurban olayım ayına ayına yıldızına / Bir ucundan dünyanın öbür ucuna / Kan olup dolaşan damarlarımda / Arabistan’da Pakistan’da Türkistan’da.
Biz gönül coğrafyamızın her köşesini kucaklayan, bir aşkın tutkunlarıyız. Sevdalıyız dünyaya. Milletimizle beraber tüm insanlığın huzuru ve esenliği için mücadele eden bir davanın neferleri olan gençlik sizleri de selamlıyorum.
“Biz birileri gibi sırf çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlardan olmadık”
Biz birileri gibi sırf çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlardan olmadık. Biz petrol, altın, elmas için coğrafyamızı kan gölüne çevirenlerden de asla olmadık. Biz binlerce kilometre öteden gelip insan hakları adına insana kıyanlardan terörle mücadele adına teröristlere destek verenlerden olmadık. Biz insanı yaşat ki, devlet yaşasın diyen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Biz herkes için adalet istiyoruz. Hürriyet istiyoruz, biz herkes için emniyet istikrar, güven istiyoruz. Biz sömürünün olmadığı bebek cesetlerinin sahile vurmadığı, Akdeniz’in karanlık sularının onbinlerce masum için kabristana dönüşmediği, daha merhametli bir dünyanın mücadelesini veriyoruz.
Biz Gazze’de, Doğu Guta’da top oynayan çocukların savaş uçakları tarafından vahşice katledilmediği bir bölgenin hayalini kuruyoruz. Biz hiç kimsenin ötekileştirilmediği, hiç kimsenin baskı, zulüm, işkence görmediği dünyaya kavuşmasının kavgasını veriyoruz.
“Bizim mücadelemiz ikbal değil istikbal mücadelesidir”
Bizim mücadelemiz ikbal değil, istikbal mücadelesidir. Bizim kavgamız çıkar değil, hak ve adalet kavgasıdır. AK Parti’ye gönül veren, bu kutlu çatı altında hizmet eden her bir yol arkadaşımın hedefi, gayesi, evet, kızılelması budur. Unutmayın bizim kızılelmamız sonu belli olan değil, bizim kızılelmamız ilayı kelimetullahtır.
İnşallah son nefesimize kadar yılmadan, yorulmadan, zorluklar karşısında asla pes etmeden bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İşte neredeyiz bugün? Afrin’de niye? İşgal için mi, toprak almak için mı? Hayır, ülkemizi taciz eden teröristler var ya işte biz o teröristleri kovalıyoruz. Zannediyorum şimdi herhalde 3500’e ulaşmıştır. Buraya gelmeden önce rakam 3300’dü etkisiz hale getirdiğimiz teröristler.
Herşeye hazırız ölmeye de evvelallah bu teröristleri öldürmeye de. Çünkü ölümü korkutmayan ölemez. Önce ölümü korkutacağız ve ölümü korkuttuğunuz anda size ölüm hiçbir şey yapamaz. Şehadete yürümek neden? Ne buyuruyor rabbimiz; Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz anlamazsınız. Şimdi onlar bizi duyuyor, takip ediyor.
Bizim hiç kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Ne komşularımıza ne diğer ülkelere hiçbir zaman husumetle yaklaşmadık, yaklaşmıyoruz. Hiçbir ülkeyle de ilişkilerimizi zedelemek istemiyoruz.
Nasıl ki Türkiye tüm imkansızlıklara rağmen bir asır önce bekasına yönelik senaryoları Çanakkale’de, Sakarya Meydan Savaşı’nda paçavraya çevirmişse bugün de aynısını yapacak güç ve kudrete sahiptir.
Biz her zaman komşularımızın, kardeşlerimizin kendinden emin olduğu, sırtını dayadığı, itimat ettiği bir ülke olduk. Vatandaşlarımızın hak ve hukukunu koruma noktasında nasıl tavizsiz olmuşsak, diğer ülkelerle iş birliğimizi geliştirmekte de o derece titiz davrandık. Önümüzdeki dönemde de aynısını yapacağız. Kendimizle beraber bölgemizin de güvenliği için çalışmayı sürdüreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dün beraber yürüdüklerimizden bazıları ‘Osmanlı Tokatı’nın ne olduğunu hala anlayamamış. ‘Osmanlı Tokatı’nı sadece Afrin’deki teröristler yemedi, onların dışında da bazıları yedi.https://t.co/O9zYV0ogkA pic.twitter.com/aJGkcvlxPk
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 11 Mart 2018
“Osmanlı tokadını sadece Afrin’deki teröristler yemedi, onların dışında da bazıları yedi”
Gençler Osmanlı tokadını iyi atıyor da, ne yazıkki dün beraber yürüdüklerimizden bazıları Osmanlı tokadının ne olduğunu hala anlayamamışlar. Onların anlayıp, anlamamaları önemli değil biz işimize bakalım. Şu anda 3300 Afrin’deki terörist Osmanlı tokadını sadece onlar yemedi. Onların dışında da bazıları yedi. Tabi bildiklerimiz çok, ama bu bildiklerimiz inşallah kağıda dökeceğimiz zamanlar da olacak. Ya sabır.
Gençlere 30 yaşında seçilme yaşı verilirken onlara 18 yaşında seçme ve seçilme yaşını biz verdik. Çünkü biz farklı baktık. Benim ecdadım Fatih Sultan Mehmet madem ki 18-19-20-21 yaşında bir çağ kapayıp, bir çağ açtıysa onun torunları olarak bizim gençliğimiz de inşallah o yolda 18 yaşında seçilme hakkına sahip olmalı dedik ve onun önünü açtık. Halbuki bu gençliğe inanmayanlar var. Niye? Niye inansınlar ki, onlar Kandil Dağı’nda veriyorlar 14-15 yaşındaki çocuğun eline tüfeği nasıl adam öldürülür onu öğretiyorlar. Biz ise veriyoruz eline tableti, nasıl dünyaya istikamet çizilir onu öğretiyoruz. Farkımız bu. Onun için inşallah önümüzdeki Mart seçimleri ardından Kasım inşallah hükumet sistemi Cumhurbaşkanlığı seçimi buna çok iyi hazırlanmamız lazım.
“Hafıza tazelemek isteyenler gitsinler yakın tarihlerine baksınlar”
Nasıl ki Türkiye tüm imkansızlıklara rağmen hatırlayın nasıl bir asır önce bekaasına yönelik senaryoları Çanakkale’de Sakarya Meydan Savaşında paçavraya çevirmişse, bugün de aynısını yapacak güç ve kudrete sahiptir. Biz bu ülkeyi ihsanla, lütufla birilerinin kolları ve kanatları altında kurmadık. Biz bu toprakları 1071’den beri şehitlerimizin kanlarıyla yoğurarak kendimize vatan kıldık. Anadolu’yu yurt edinmenin bedelini bin yıldır fazlasıyla ödedik. Hala da ödüyoruz. Hafıza tazelemek isteyenler gitsinler yakın tarihlerine baksınlar. Boylarından büyük laflar edenler gitsinler masal yerine önce iyi bir tarih kitabı okusunlar. Sakarya Meydan Muharebesi’nde salamura olmaktan nasıl kurtulduklarını denize dökülerek buraları nasıl terk ettiklerini çok iyi öğrensinler.
“Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yoktur*
Her zaman söylüyorum; Bizim hiç kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Ne komşularımıza ne diğer ülkelere hiçbir zaman husumetle yaklaşmadık. Türkiye’nin dostluğunun kıymeti ancak kaybedilince anlaşılır.
“Biz istismar değil eser siyaseti yapıyoruz”
Biz ana muhalefet gibi istismar siyaseti değil hizmet, proje ve eser siyaseti yapıyoruz. Ana muhalefet FETÖ’ye destek vermekten, bölücü terör örgütüne payanda olmaktan arta kalan vaktini ne yazıkki çok lüzumsuz işlerle harcıyor. Hep söylüyorum bunların Türkiye’de dikili bir ağaçları dahi yok. Çünkü bunların millete hizmet gibi bir dertleri bulunmuyor. Her şartta gerilimi artırarak milletimizi birbirine düşürerek bugüne kadar gelmeyi başardılar. Ancak denizin bittiğini yalan ve iftiralarla bir yere varamayacaklarını elbette anlayacaklardır. Atalarımızın güzel bir lafı var huylu huyundan vazgeçmez diyor. Bunlar da alışkanlıklarını bir türlü bırakamıyorlar. FETÖ’cülerin kulaklarına fısıldadığı bühtanlar üzerinden milletimizi oyalamaya ülkeyi kendi kısır çekişmelerine hapsetmeye çalışıyorlar. Biz elbette bunlara prim vermeyeceğiz.
“Şunu unutmayın millet en büyük hakemdir”
Şunu unutmayın Millet en büyük hakemdir. Kendine hizmet edenle sabah akşam Türkiye düşmanlarına yancılık yapanları bu millet görüyor. Kimin ne yaptığını hangi partinin kendisi için çalıştığını insanımız çok iyi biliyor. Herkesin notunuda seçim sandığı önüne gelince veriyor. İnşallah 2019 seçimlerinde de milletimiz yine basiret ve ferasetle hareket edecek. Kendisi ve ülkesi için en doğru olanı Allah’ın izniyle yapacaktır. Bizim görevimiz o zamana kadar çalışmak, gayret sarfetmektir.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sakarya 6. Olağan İl Kongresi öncesinde halka hitap etti;
Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece, gündüz gece yürümeye var mıyız? Sakarya hamdolsun yola çıktığımız günden bu güne bizi hiçbir zaman yanlız koymadı. Hep beraber olduk. Yalnız yürümedik bu yolda hep sizinle beraber yürüdük. Hep sizinle beraber yürüdük ve inanıyorum ki yine bundan sonra beraber yürüyeceğiz. Yazmışsınız ‘Yürüyeceksin, Sakarya yürüyecek arkandan.
Mart 2019 mali seçimler hazır mıyız? Kasım 2019 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimleri hazır mıyız? Bu bir kırılma noktası. 2019’daki bu iki seçimle birlikte Türkiye yeni bir döneme geçiyor. Alt yapısı artık hazır işte karşımda. Burada sizden birşey istiyorum.
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan / Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın / Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.’ Şimdi Mart 2019 mahalli seçimler, hazır mıyız? Kasım 2019 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Seçimleri, hazır mıyız? Bu bir kırılma noktası, Allah’ın izniyle 2019’daki bu iki seçimle birlikte Türkiye yeni bir döneme geçiyor.
#SONDAKİKA
[Zeytin Dalı Harekatı] Cumhurbaşkanı Erdoğan: 4-5 kilometre kaldı, Afrin’e giriyoruz.https://t.co/nfESrweoer pic.twitter.com/L90c61oQ6L
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 11 Mart 2018
“4-5 kilometre kaldı Afrin’e giriyoruz”
İşte Afrin’deyiz. Niye Afrin’deyiz? O teröristlere biz ne dedik? Dedik ki ‘Rahat durun. Eğer rahat durmazsanız sizi deliklerinizde bile, inlerinizde bile boğarız.’ Gabar’da boğduk mu? Cudi’de boğduk mu? Tendürek’te boğduk mu? Bestler Deresi’nde boğduk mu? İşte şimdi Afrin. Afrin’de de şöyle öğlen civarı rakamları aldım. 3 bin 300 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Elhamdülillah iyi gidiyoruz. Daha iyi olacak ve şu anda 4-5 kilometre kaldı Afrin’e giriyoruz. Nasıl ki El Rai, Bab, Cerablus, oradaki 2 bin kilometrekarelik alanı kontrolümüze alarak nasıl gerçek sahiplerine teslim ettiysek, 140 bin kişi geri döndü. Evlerine döndü, topraklarına döndü.
“Ülkemize yan bakan teröristleri kovalıyoruz”
Biz işgalci değiliz, biz sadece ülkemize yan bakan o teröristleri kovalıyoruz. Onların peşindeyiz. Şimdi de Afrin’de yine o teröristleri kovalıyoruz. Askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik korucularımızla kovalıyoruz. Sağolsunlar çok ciddi bir mücadele ile ÖSO ile birlikte kovalıyoruz.
Niye biz bu harekete Zeytin Dalı Dedik? Yani o emin beldeye emin olsun ki diyor Allah, bu belde öyle bir belde. İşte onun için bu beldeye böyle emin adımlarla yürüyoruz. Bu beldeyi adım adım sahiplerine teslim ediyoruz.
“Ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın?”
PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin, DEAŞ’ın bekçiliğini yapmadık. Onlara bekçilik yapanları iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz. Yanlış yapıyorsunuz dedik ama bunlar onlarla beraber oldular. 5 bin tır silahı oraya gönderdiler. Hani dosttuk? Hani NATO’da beraberdik? Yine söylüyorum, ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın? Biz NATO’nun mensubu değil miyiz? Afganistan’a çağırdın geldik, Somali’ye, Balkanlar’a çağırdın geldik. Niye? NATO ülkesiyiz diye. Biz sözümüzde durduk ama siz sözünüzde durmadınız. İşte Türk budur. Türk milleti budur. Biz denileni yapıyoruz ama siz yapmıyorsunuz. Diğer ortaklar da bu noktada hep kaçamak, ikili oynuyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz dik durmaya devam edeceğiz. Biz dürüst olmaya devam edeceğiz ve bu işi de Allah’ın izniyle başaracağız.
Kaynak: TRT Haber