Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) dünyadaki faaliyetlerini Türkiye Cumhuriyeti adına araştıran bağımsız hukuk şirketi Amsterdam&Partners’ın kıdemli ortağı Robert Amsterdam’ın “Aldatma İmparatorluğu:Gülen’in ABD’deki Okul Şebekesi” kitabının Türkçesi piyasaya çıktı.
Robert Amsterdam, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen kitabın tanıtım toplantısında, FETÖ’nün ABD tarafından desteklendiği için bu noktaya ulaşabildiğini dile getirdi.
ABD’de Cumhuriyetçilerin geçen 30-40 yıl, federal hükümetin gücünün azaltılmasına, eyalet yönetimlerine ağırlık verilmesine öncülük ettiğine işaret eden Amsterdam, şöyle devam etti:
“Kamu eğitimi söz konusu olduğunda, eğitim şebekesi bu şekilde başlıyor. Yerel hükümetlere destek veriliyor, kapitalizmin gelişmesi için her şey yapılıyor. Daha sonra hükümet özel okulları finanse ediyor. Özellikle belirli mahallelerde, belirli amaçlara hizmet eden okullara destek veriyor. ABD’de anayasayla ilgili olarak devamlı bir tansiyon var. Bu gerilim devlet haklarıyla eyalet hakları arasında. Gülen, bu şebekeyi tam doğru zamanda, doğru eyaletlerde yerleştirmiş. Bir yabancının en zor yapabileceği, en zor tutunabileceği Utah, Indiana gibi eyaletlerde gerçekten inanılmaz bir hassasiyetle çalışıyor. Kültürel derneklerinin gelişimi vasıtasıyla belirli kültür yapıları geliştiriyor. Bunun sonucunda da siyasi bağışlarla çok büyük para, sponsorluk ziyaretleriyle yolu açıyor. Kültür organizasyonları okul şebekesinin kurulmasına yol açıyor.”
Amsterdam, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in hiçbir zaman bu okulların kendisine ait olduğunu kabul etmediğini, bu nedenle ABD’de bu okulların bağımsız okullar olduğunun sanıldığını aktararak, kitapta okulların FETÖ’nün olduğunun gösterildiğini söyledi.
“FETÖ’nün amacı eğitim değil”
FETÖ’nün amacının eğitimi sağlamak olmadığını belirten Amsterdam, “Son derece merkeziyetçi, yolsuz, ABD içinde çok büyük bir para aklama, siyasi adaylara taşıma ve bu insanların dokunulmazlık kazanmasını sağlamak için yapılmış bir organizasyon. Gülen çok ciddi bir güvenlik sorunudur. Bunu öyle gizli şekilde yapıyor ki çalışma yöntemini, fonksiyonunu ispatlamak çok zor” dedi.
Amsterdam, birçok eyalette kurdukları araştırma ekipleriyle okulların arkasında yatan gerçekleri ortaya çıkardıklarını; bireyler, şirketler, kültür organizasyonlarının iç içe girmesiyle çalışan bir organizasyon olduğunu gördüklerini anlattı.
Robert Amsterdam, ikinci kitapta ise toplanan paranın nasıl siyasi bağışa dönüştürüldüğünü açıklayacaklarını söyledi.
“FETÖ kendini meşrulaştırmak için ciddi çalışma yapıyor”
Okulların çoğunlukla doğru düzgün eğitim vermediğini kaydeden Amsterdam, şöyle devam etti:
“Ne zaman önemli bir düzenleyici karşısına çıksa o kişiyi kendi operasyonuna dahil ediyor. Bunu da kamu sektöründe aldıkları maaşın birkaç katını vererek yapıyor. FETÖ kendini meşrulaştırmak için ciddi çalışma gösteriyor. ABD’de bir şekilde bir eyalete girmek istiyorsa kültür derneklerinin yanı sıra siyasetçilere ödüller, madalyalar veriyor. Siyasetçiler de bu şebeke okullarının kurulmasına destek oluyor. Gülen’in kurduğu yapı kendi ekosistemi gibi. Bütün aktiviteleri pürüzsüz bir şekilde akıyor. Gülen okullarının her birinde Türk idareciler var. Para onların elinden geçiyor. Bu okullarda paraya eli değen herkes Türk. Personel kamu finansmanı alan personel gibi çalışmıyor istediği gibi çalışıyor.”
Amsterdam, kitabın FETÖ’nün dolandırıcılık, suç hikayesi, sahte oluşum ve etik dışı yaklaşımlarını ortaya serdiğini belirterek, “Önümüzdeki seçimlerde bir kampanyamız olacak. ‘Gülen parası’ diye hastag koyacağız ve bunlardan para alanları afişe edeceğiz” dedi.
Kitabın İngilizcesi çıktığından bu yana Amerikalı ebeveyn ve eğitimciler tarafından 25 bin kopyasının indirildiğini belirten Amsterdam, 9 eyalette kendileriyle toplantı yapılmak istendiğini söyledi.
Amsterdam, “ABD’de 200 okuldan bahsediyoruz. Bu, 80 bin öğrenci demek. ABD’deki öğrenciler, kültürün bir parçası olmak, ona katılmak için şu anda bile okula alınıyor. ABD’de birçok kişinin endişe duyması gereken bir organizasyon bu. Bence daha bu sürecin başındayız” diye konuştu.
“FETÖ durdurulması gereken uluslararası suç örgütüdür”
Robert Amsterdam, kitabın yayımlanmasının ardından birçok örgüt üyesinin kendileriyle bağlantıya geçtiğini ve kanıtlar, ifadeler sunduğunu anlatarak, “Bankacılık ve eğitim camiasından insanlar da bize ulaştı, bazı bilgileri netleştirmek istediler. Özellikle eğitimciler ve siyasetçiler, ABD’nin cömertliğini istismar etmek ve siyasi fonksiyon bozukluğunu tespit etmek için gösterilen büyük çabayı fark etti” dedi.
İkinci kitapta okul şebekesinden elde edilen gelirin nereye aktarıldığını ve eyalet düzeyindeki etkinin inceleneceğini bildiren Amsterdam, “Bu kitap, Gülen hareketinin ne kadar yolsuz, hırsız ve aldatıcı olduğuyla ilgili hiçbir şüphe bırakmıyor. Örgüt, yapısı itibarıyla siyasi değil. Gülen de bir siyasetçi değil, zaten hesap vermiyor, seçilmiş bir insan değil. Şeffaf olmayan bir grup lideri. İnanılmaz tehlikeli aktiviteler gerçekleştiriyor. Bu durdurulması gereken uluslararası suç örgütüdür, operatörlerinin de mutlaka kanun karşısına çıkarılması gerekir” diye konuştu.
“Deşmeye başladıkça arkasındaki yapıyı gördük”
Amsterdam, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ciddi halkla ilişkiler çalışması yaptığına işaret ederek, şunları anlattı:
“Bence Gülen’in ABD’de ajanslarla da bağlantısı varmış. Bu, benim gözlerimi açan bir hadise oldu. Çok ciddi bir tehdit ve Almanya gibi hükümetler tarafından halının altına süpürülmüş bu tehdit. Biz, soruşturma gibi başladık, ama deşmeye başladıkça örgütün arkasında inanılmaz bir altyapı olduğunu gördük. Gülen sadece devlete saldırmıyor, aynı zamanda toplumdaki her bireye saldırıyor, kendisini tehdit eden her bireye. Ben çok uyarıldım, ‘Gülen sizin itibarınızı yok eder.’ dediler. Türkiye’nin zor bir mücadeleden geçtiğini gördük. Türkiye, zor ve kararlı bir düşmanla karşı karşıya. Örgüt büyük başkentlerde inanılmaz profesyonellikle lobicilik faaliyetleri yürütüyor.”
“Gülen örgütü bir mafya örgütüdür”
FETÖ elebaşı Gülen’in işlediği suçlara ilişkin bir soruya da Amsterdam, “Bana göre Gülen örgütü (FETÖ) bir mafya örgütü. Mafyaya karşı çalışacaksınız bunun tek yolu, aşağıdan başlayarak yukarı çıkarak ifşa etmektir. ABD’de Gülen’e ‘terör örgütü’ demek sizi hiçbir yere götürmez. ABD’de birine ‘terör örgütü’ derseniz, bunu siyasi konu haline getirirsiniz. Ben de terör örgütü olduğuna inanıyorum. Ancak ABD’de terör örgütü diyerek cezai işlem olması ve suçlu bulunması çok zor. Gülen’in Türkiye’ye ve ABD’ye yönelik teşkil ettiği tehdit o kadar büyük ki hem kamu gözünde hem de siyasi cephede ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğu ifşa edilmeli” yanıtını verdi.
FETÖ elebaşı Gülen’e bağlı ABD sözleşmeli okul şebekesinin yönetimi üzerine geniş kamu kayıtları araştırma, inceleme ve analizi içeren “Aldatma İmparatorluğu:Gülen’in ABD’deki Okul Şebekesi”, 664 sayfadan oluşuyor. Kitaptaki tüm bilgiler, Amerikalı avukatlar, araştırmacılar ve eğitimcilerden kurulu bir ekip tarafından derlenip, değerlendirildi ve raporlandı.
Kitapta, Gülen’in ABD’deki sözleşmeli okullarındaki usulsüzlükler, objektif deliller ve görgü tanıklarının ifadeleriyle gün yüzüne çıkarılıyor.
Kaynak: AA